Abant Gölü / Türkiye

Hayatın akışından yoruldun, şehirdeki sıcakdan bunaldın.
Kafa dengi bir kaç arkadaşınla çadırını alıyorsun buraya geliyorsun.
Kamp alanında 2 gün konaklıyorsun. Format çekiyorsun kendine..
Kuş sesi, çakal sesi, doğa’nin sesi ve sessizliğin zirvesi.

Anlatıyorum ama biz yine düğüne gider gibi hazırlandık geldik huzur aramaya..

Tamam güzeldi ama böyle yerde konaklamadan olmaz.
Tecrübe konuşuyor.. Benden söylemesi..

Abant gölü deniz seviyesinden 1328 metre yükseklikte.
Zaten yazın bile serin. Yaz aylarında bile don-atlet gideyim deme üşüyebilirsin, hırkan yanında bulunsun.

Her yerde kartpostal gibi manzara var.
Ilk okulda resim dersinde benzer resimleri hepimiz çizmeye çalışırdık.
Çam ağacları, dağlar, su birikintisi ve birkaç ev.
Tam orası burası işte.
Meğer aklımızda canlandırdığımız o resim gerçekmiş..

Abant gölü Bolu şehrinde bulunuyor fakat Bolu şehir merkezine 34 kilometre mesafesi var.
Istanbul – Ankara otobanına oldukça yakın.
Ulaşım gayet kolay.

Abant gölünü görmen için ücret ödemek zorundasın.
İçeriye giriş ücretli. Sonra at koşturabilirsin.
At demişken şaka değil.
İçeriye girer girmez aracını otopark’a park ediyorsun.
Çevreyi ister yürüyerek istersen faytonla geziyorsun.
Umarım bu sistem biran önce değişir, faytonların yerini elektrikli araçlar alır.

Ayrıca gölün etrafında farklı noktalarda ata binebilirsin.
İlk giriş de küçük şirin bir halk pazarı diyelim öyle bir yer var.
O yörenin insanları kendi emekleri ile yaptıkları bir çok çeşitli gıda ve hediye ürünleri satıyor.

Çok samimi ve içten teyzeler vardı buradan hepsine kucak dolusu sevgiler.

Girişte sağ taraf da bir ev tarzında danışma noktası var içerde aynı zamanda Bolu evlerini sembol eden küçük bir maket ev bulunuyor.

Etraf da yaşıyan hayvanlarda içeride mevcut.
Yabandomuzu, tavşan, vaşak, karaca, ayı, tilki, yaban ördeği, keklik ve yaban güvercini.
Korkma bunların hepsi dondurulmuş 🙂

Göl kıyılarında sarı ve beyaz nilüferler su yüzeyini kaplarlar.
Bu arada gölün en derin yeri 18 metredir.

Abant Gölü yeraltında meydana gelen tektonik çöküntüler sonucunda büyük taş bloklarının vadiyi doldurmasıyla oluşmuş.

Çevre de restoran ve cafe tarzı yerler mevcut.
İçeride benim gördüğüm kadarıyla 3 adet Otel bulunuyor.
Ayıların varlığını okuduktan sonra çadırda kalmaya korkarım diyorsan Otel senin için kaçınılmaz.

Özellikle Büyük Abant Oteli, göle en yakın otellerden biridir ve göl üzerine doğru uzanan iskelesinde bulunan restoranında yenen yemekler oldukça keyiflidir.

Abant, doğal yaşamın kalbi ve eşsiz güzellikteki zengin bitki örtüsü tam anlamıyla büyüleyici bir görüntü oluşturuyor. Her geçen yıl sahip olduğu doğal güzelliği ile doğa turizminin önemli bir bölgesi olmaya devam ediyor. Abant’ta gezilebilecek farklı alanlar bulunmaktadır.
Şimdi bunların neler olduğun bakalım.

  • Örmeci Yaylası
  • Abant Doğal Yaşam Müzesi
  • Sinekli Yaylası
  • Yıldırım Beyazıt Camii
  • Süleyman Paşa Camii
  • Saraçhane Camii
  • Akşemseddin Türbesi
  • Orta Hamam
  • Yıldırım Beyazıt Hamamı

Bildiklerim ve öğrendiklerim bunlar.
Fazlası varsa yorum yazarak eksiğimi tamamlayabilirsin.
Son olarak Bolu dağında ızgara yemeden gitme!
Bu yazıyı beğendiysen bir sonraki paylaşımdan haberin olsun istersen Abone olmayı unutma.

Görüşmek üzere..


BU YAZIYI PAYLAŞ :

5 YORUM “Abant Gölü / Türkiye”

Erdinc için bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir