Uzun zamandır merak ettiğim ama bir türlü fırsatını bulup gidemediğim küçük bir yerleşim yeri, her ne kadar şehir olsada bozulmayan mimarisi ile nufusu ile şirin bir ilçe havasında.
Sehrin nufusu 13,000’dir.
Meuse nehri Dinant sehrini iki yakaya ayirmaktadir.
Halkın tamamı Fransızca konuşuyor.
Şehrin en ünlü binası Notre-Dame Kilisesi.
Şu andaki kilise 1227 yılında inşa edilmiş.
Bu kilise daha önce Romalılar tarafından yapılmış ancak daha sonra yıkılmış olan eski bir kilisenin kalıntıları üzerine kurulmuştur.
Kilisenin arkasındaki kaya blokta yukselen Citadel de şehrin görülmesi gereken yerleri arasindadır.
Kaleye merdiven yada Teleferik ile çıkılabilir. Çocuklar için 8€ Yetişkinler için 10€ ücret ödemek zorundasınız.
Köprü ve bir çok yerde Saksafon görmeniz çok normal çünkü, Saksafon’u icat eden Adolphe Sax burada doğmu.
Saksafonu ile Sax’in bir heykeli duruyor. Fotoğraf çektirmek isteyenler yanına oturabilir. 🙂
Dinant’in ünlü olduğu üç şey var;
Birincisi Leffe biraları, Trapist (Hala rahipler tarafından yapılan biralar.)
Abbey bira diye geçiyor. Formulu rahipler tarafından belirli bir şirkete verilmiş.
Bu biraların yapım aşaması rahipler tarafından denetlenerek aslına uygun yapılması sağlanan biralardır. Leffe de bunlardan biri ve ana ocağı burasıdır. Blond olanı tercih edebilirim. 🙂
Diğer ünlü olduğu şey ise Couque denilen bisküvit – kurabiye tarzında yiyecek.
Civardaki pastanelerden temin edebilirsiniz. Çektiğim video da görebilirsiniz.
Özelliği baldan yapılıyor ve tahta kalıpların içine bastırılıp öyle pişiriliyor.
Farklı boyutlarda ve farklı şekillerde bulabilirsiniz.
Çok sert ve lezzetli olduğu söylenemez. Kaya gibi oldukça sert.
3 ve son olarak Flamiche denilen puf böreği Aslında kökeni Fransa ama burada da ünlü olmuş.
Civarda kano yapacağınız gibi farklı aktiviteler bulunuyor.
İlgimi çeken en önemli olay şehirde yeni yapıt yok sanırım bu yüzden doğal ve olağan üstü kalmış. Eski yapıtlara tatlı dokunuşlar yapılarak tadilat yapılmış. Günü birlik gezip görülmesi gereken yerlerden biri.